Cilt Yaşlanmasına Dur Deyin

|

Hayat boyunca cildimiz birçok değişikliğe uğramaktadır.Herkes hayata, cildini yumuşak, pürüzsüz ve elastik yapan bol miktarda kolajen ve elastin maddeleri ile sağlıklı ve genç başlar.

Ayrıca genç insanların ciltlerinde, deri altındaki ince bir yağ tabakası sayesinde hafif bir tombulluk görülür. Belki de hepsinden önemlisi güneşin cildi etkileyen birçok özelliği daha kendini göstermemistir.

Bunlara rağmen, zamanın etkisi, kişisel sağlıklı yaşam ve çevrenin etkileri cildin yaşına bir kanıt olarak gelmektedir. İnsanların günlük yaşam stillerinde yaptıkları seçimler, çevrenin etkileri, cilt sağlığında çok önemli roller oynamaktadir.

Bazı kesin seçimler yaşlanma sürecini hızlandırdığından, insanlarin bu bilgileri görüp, kendi ciltleri için en uygun olan yollari seçip uygulamaları, onların yaşlanma sürecinde daha sağlıklı, genç ve güzel bir cilt görünümüne sahip olmalarını saglayacaktır.

Yaşlanan Cilt Belirtileri
Normal bir ciltte dokudan kalınlığa ve canlılığına kadar birçok değişiklik oluşmaktadir. Bu değişimlerin ne derecede ve ne hızda olacakları ise kişiden kişiye değişmektedir.
Cilt yaslanmasinin en temel belirtilerinden bazilari ise,

—Kirisikliklar
—Sarkmalar
—Cansizlasmasi
—Deri altindaki yagin kaybedilmesi
—Ciltte sert bir görünüm
—Cildin soluklasmasi, göz altinda siyah halkalarin belirmesi gibi pigmentler
—Deri üzerinde kabartili lekeler belirmesi, renginin solmasi, normal olmayan kizarikliklar olusmasi
—Dokuda olusan pürüzler
—Asiri kuruluk
—Daha kolay zedelenmesi ve hasar görmesi
—Zedelenmis kan damarlari sayisinda artis
—Lekelerin, beneklerin, benlerin ve yas yüzünden olusan yipranmanin fazlalasmasi
—Yaralarin daha geç iyilesmesi, kapanmasi.

Bunlarla beraber, bazi durumlarda ciltte yaslanma biyolojik ve kaçinilmazdir, aliskanliklar ve yasam stili bunda bir rol oynamayabilir.

Cilt Yaşlanmasında Fizyolojik Faktörler
Birçok fiziksel etken de cilt yaşlanması sürecinde etkin rol oynar. Cildin dış görünüşünü ve biyolojik işleyişini etkilerler. Bu etkilerin bazılar ise,

—Deri altındaki yağın kaybedilmesi: Kişi yaşlandıkça, cildi tombul ve canlı gösteren, dermis ve epidermisin altında bulunan yagğ tabakasi, çok incelmeye baslar. Yüz kemikleri dışarıya çıkık ve daha görünür hale gelir. Örnek olarak yanaklar daha dolgunluğunu kaybeder ve sıska, kuru bir hale gelirler.
—Dokunun rengini kaybetmesi: Yıllar geçtikçe cilt melanin üretme yetisini kaybeder. Bu olay da dokunun rengini kaybetmesi, cildin daha renksiz görünmesine neden olur. Cildin kusursuzluğu kaybolur, göz altında siyah halkalar belirir, zedelenmis kılcal damarlar ve lekeler daha gözle görülür hale gelir.
—Hücre Yenilenmesinin azalması: Kişi yaşlandığında, cildin doğal onarım mekanizması, gençliğinde olduğu gibi düzenli çalışamaz hale gelir. Cilt yaslandıkça kolajen ve elastin proteinleri azalır. Bu olay beraberinde kırışıklıkları getirir ve cildin elastik özelliğini kaybetmesine neden olur. Yerçekiminin de rolü ile cilt geriye doğru çekilmeye ve zayıflaşmaya baslar. Gözle görülür anlamda bu göz çevresinde, çene kısmında, boyunda ve üst omuz bölgelerinde sarkmaya sebebiyet verir.
—İyileşme sürecinin yavaşlaması: Yaşlı bir cilt, genç bir cilde göre daha ince, narin ve hassastır. Oluşabilecek hasarlara ve yaralar daha eğilimlidir, savunması zayıftır. Yaşlanmayla beraber bağışıklık sisteminin işleyişi de zayıflamakta oldugundan, cilde gelecek hasarların iyileşmesi daha uzun bir süreçte olur.
—Artan kuruluk: Ter ve yağ bezelerinin yaşlanmayla beraber azalması sonucunda cilt daha kurulaşmaktadır.
—Kan dolaşımının yavaşlaması: Zayıf ve ağır bir kan dolaşımı süreci yaşlanmayla beraber doğal bir şekilde oluşmaktadır. Cilde taşınan oksijen ve besinlerin azalması ve yavaşlaması sebebiyle cilt daha donuk ve cansız görünür hale gelir.
—Östrojenin azalması: Kadınlarda menopoz ile beraber gelen, östrojen hormonun azalması nedeniyle cilt ayrıca zayıflar ve kurulaşır, kaşınmalar ve yanmalar daha fazlalaşır.

Günes ve Cilt Yaşlanması
Bir insanin kendi cildine en çok zarari vermek için yapabilecegi en temek eylem güneste koruma olmadan fazla süre kalmaktir.Asiri günes isigi altinda kalmak deri kanserinin bütün türlerine davetiye çikardigi gibi, bunlarin içinde en ciddi ölümcül olani melanoma (ben kanseri) riskini de çok fazla arttirmaktadir.

Günes isigi altinda çok fazla kalmak deri kanserleri riskini arttirmakla beraber, foto-yaslanma (photoaging) ismi verilen cildi oldugundan daha yasli göstermesine sebep olan bir çesit rahatsizliga da yol açmaktadir.

•Kirisikliklarin hizla olusmasi, yasla beliren lekelerin artmasi, pigment degisimleri.
•Cildin dokusunda olusan sertlik ve kati bir görünüm.

Foto-yaslanma yasayan insanlarin birçogu, 30 yasindan önce günes isigi altinda korumasiz sekilde fazla kalmaktan günes yaniklari yasamis kisilerdir. Günes isiklari kirisikliklarin olusmasindaki rolün %90 ile %95’ i arasinda bir çogunlugunu olusturur. Pigment degisimleri ve getirdigi zararlarin da %100’ü günes isiklari yüzündendir. Günes isiginda fazla kalmak ayrica çil ve beneklere, kuruluga, akneye, kanserli bir cildin ön olusumlarina ve cildin bagisiklik sisteminin zayiflamasina neden olur.

Zararlı Işınlar
Günes, iki çesit morötesi (ultraviyole,UV) radyasyon yaymaktadir. Bunlar foto-yaslanma ve deri kanserlerine neden olan UVB ve UVA isinlaridir.

•Uvb isinlari, Uva isinlarina göre daha kisa mesafeli ve zayif isinlar olsa da, cildin ön yüzey katmanlarina nüfuz ederler, günes yaniklari olustururlar ve kisinin genetik yapisina (DNA) zarar verirler.
•Uva isinlari daha uzun mesafeli ve güçlü isinlardir. Cildin alt katmanlarina dek nüfuz ederler. Kök hücreleri etkilerler ki, bu zararli cilt yapisinin olusmasina ve cildin genetik yapisina (DNA) zarar verirler. Bu süreçte, vücuttaki kolajen proteini azalmakta ve cilt daha ince güçsüz, pürüzlü ve kirisikliklarla dolu olmaya baslamaktadir. Asiri günes isiginda sadece birkaç dakika kalmak bile kolajen üretimini zarara ugratmaktadir.

Arastirmalar bir zamana kadar sadece Uva isinlarinin deri kanserleri olusumune etki ettigini düsünürlerdi. Son zamanlarda yapilan yeni arastirmalar ve çalismalar sonucu hem Uva isinlarinin hem de Uvb isinlarinin ikisinin birden deri kanseri olusumunda büyük rol oynadiklari belirlendi. Iki tip isin da cilde zarar vermektedir. Cildin kendini yenileme sisteminin çalismasina zarar vermekte ve böylece deri kanseri olusumun riskini arttirmaktadirlar.
Bronzlasmak zarar verir

Uva isinlarina maruz kalmak cildi esmerlestirmektedir. Fakat bu esmerlesme cildi tahris etmekte ve zarar vermektedir. Ayni zamanda vücudun kendini, günesin radyasyonundan korumak için asiri derecede melanin üretmesine neden olur. Saglikli esmerlesme diye bir kavram yoktur.

Sigara Kullanimi ve Cilt Yaslanmasi
Asiri günes isigi altinda kalmaktan sonra cildin en büyük ikinci düsmani sigara içmektir. Akciger kanseri için olusturdugu tüm riskleri bir kenara birakirsak, sigara içmek cildin çok hizli bir sekilde yaslanmasina neden olur. Cildin erken kirismasi, kolajen proteinin üretiminin engellenmesi, ciltteki oksijen ve besin degerlerinin yok edilmesi gibi etkileri bulunmaktadir.

Kirisiklar
Sigara içmek vücuttaki kolajenin tekrar üretimine engel olur, ciltteki suyu yok eder, göz ve agiz çevresinde çizgiler olusmasina, o bölgelerin büzüsmesine neden olur. Ayrica elastin üretimini de zarar ugrattigindan cildin esnekligini kaybettirir.

Cansizlasma
Nikotinin kan damarlarini daraltmasi ve cilde giden oksijen ve besin degerlerinin minimuma indirmesi nedeniyle sigara içenlerin cansiz ve soluk benizli bir dis görünüsleri olmaktadir.Ayrica sigara içme yüzünden vücutta artan karbon monoksit, ciltteki oksijeni yok etmektedir.

Hasarlar
Sigara içmek akcigerleri ve diger organlari tahrip etmektedir, ayni zamanda vücudun C vitamini depolarini yok etmektedir. C vitamini, cildin kendini onarmasi için gereken vitaminlerden biridir ve sigara içmek bunu engellemektedir. Ayrica sigara içerken olusan asirici sicaklik da cildi tahris eder.

Cilt Yaşlanmasında Çevrenin Etkileri
Çevresel hava kirliligi, cildimizi ayni sigaranin verdigi zararlara benzer sekilde etkilemektedir.Cildi etkileyen hava kirliligi örnekleri ise ;


•Ozon : He ne kadar ozon üst atmosferdeki Uv isinlarinin dünya yüzeyine inmesinde bir koruma görevi yapiyor olsa da, alt atmosferde çevre kirliligine yol açmakta olan bazi olusumlar içinde bulunmaktadir.
•Karbon Monoksit: Fabrikalardan ve arabalardan havaya karisan bol miktardaki karbon monoksit elementi yüzünden cildimizin oksijen almasi engellenmekte ve soluk bir yapiya bürünmesine neden olmaktadir.
•Diger etkenler: Toz ve kir ciltteki gözenekleri tikar. Ayrica çevre kirliligi sirasinda havada az miktarda bulunan bazi kimyasallar da cildin erken yaslanmasina neden olmaktadir.
Ayrica içinde bulundugunuz iklim sartlari da cildinize etki etmektedir. Örnek olarak kuru bir iklim, cildinizin de kuru kalmasini saglar ve bu erken cilt yaslanmasina neden olur. Soguk, serin iklimler de ayrica cildin hassasligini ve kurulugunu tetikler.

Cilt Yaşlanmasını Oluşturan Diğer Etkenler
Aşağıda belirtilenler, cildimizi kötü etkileyen faktörler olarak sayılabilir. Cildin erken yaşlanmasına neden olurlar.
•Zayıf beslenme
•Egzersiz yapmamak
•Alerjiler
•Aşırı alkol tüketimi
•Az uyku
•Aşırı stres
•Hamilelik, menopoz, ergenlik çagı gibi dönemlerde, vücuttaki hormon üretimindeki dalgalanmalar.

0 yorum: