Anne Olmak İçin Geç Kalmayın

|

Stres ve büyük şehir yaşamından dolayı artan infertilite’ye yönelik (kısırlık) uygulanan tüp bebek tedavisinde, yaş sınırının 45 olduğunu belirten uzmanlar; kadınlarda 37 yaşından sonra çocuk sahibi olmanın zorlaştığına dikkat çekiyor.

Kadıköy Şifa Sağlık Grubu Yardımcı Üreme Teknikleri Yöneticisi Dr. Engin Enginsu, bebek sahibi olamayan değişik yaş grubundaki çiftlerin başvurdukları son yöntemin tüp bebek tedavisi olduğunu belirtti.
Stresin önemli bir etken olduğunun altını çizen Dr. Engin Enginsu, “günümüzde, özellikle kadınların iş hayatında aktif rol almasının artışıyla birlikte, doğurganlıklarını ertelemeleri söz konusu. Ancak, hekim olarak şu gerçeği hatırlatmak gerekiyor; tüp bebek tedavisinde erkekler için yaş sınırı yok, ancak kadınlarda ise doğurganlık 37 yaşından sonra azalmaya başlıyor. Hatta 45 yaş üzerindeki kadınların tedaviye cevap vermeleri çok zor olduğundan, tüp bebek uygulamasını önermiyoruz” dedi.

Başarılı sonuç elde etmek için tüp bebek tedavisinde Akapunktur yöntemini destekleyici bir yöntem olarak tercih ettiğini açıklayan Dr. Engin Enginsu, “Akapunktur ile hastanın kan akışı düzenleniyor ve ayrıca hasta psikolojik açıdan rahatlıyor; bu da kişinin gebelik şansını arttırıyor” dedi.

Son yıllarda yapılan çalışmalarda tıbbi literatüre de girmeye başlayan üç önemli yöntem; psikolojik destek tedavisi, akapunktur ve yoganın gebelik şansını arttırdığını ifade eden Dr. Engin Enginsu, “Tıbbi olarak alternatif tedavi yöntemlerinin en azından zararı gösterilmemiştir. Özellikle tüp bebek uygulaması sonrasında tekrarlayan gebelik başarısızlıklarında, bu üç yöntemin önemi ile ilgili yayınlar bulunmaktadır” dedi.

Tüp Bebek ile gebe kalma şansının hasta profiline göre değişiklik gösterdiğini ifade eden Dr. Engin Enginsu, “37 yaş altında, erkekle ilgili ciddi problemlerin görülmediği vakalarda gebelik oranları yaklaşık yüzde 60 olup, bu oran 40 yaş üzeri kadınlarda yüzde beş oranlarına kadar düşüyor. Bu yüzden, gebeliğin başarı ya da başarısızlığını etkileyen faktörler, hasta bazında değerlendirilip çiftleri doğru yönlendirmek gerekir” dedi.

İlk Üç Denemede Gebe kKlma Şansı Daha Fazla
Tüp bebek tedavisinin çifte göre değiştiğini ve ilk üç denemede hastaların gebe kalma şansının daha fazla olduğunu açıklayan Dr. Engin Enginsu, “Üç deneme sonrasında gebe kalan çift sayısı yüzde 85 olarak bildirilmektedir. Beş kez tüp bebek denemiş ve tedavide gebe kalmaya engel bir durumun gözlenmediği vakalarda gebe kalma şansı giderek azalır” dedi.

Kilo sorunu yaşayan kadınlarda doğurganlık oranının daha düşük olduğunu belirten Dr. Engin Enginsu, “Kişiye özel bir kilo sınırı veremiyoruz fakat gebelik takibinde ve doğumlardaki gözlemlerimize dayanarak kilolu olmak daha fazla problem yaratacaktır diyebiliriz. Gebelikte problem yaşayacağımızı düşündüğümüz hastaları uzman diyetisyenlere yönlendiriyoruz” dedi.

Çifte en doğru tedavinin belirlenmesi için ilk tetkiklerin eksiksiz yapılmış olmasının ve uygulanacak yöntemlerin planlanmasının önemine dikkat çeken Dr. Engin Enginsu, “İlk etapta tedavi 15 günlük bir süreçten oluşur. Bunlar sırasıyla; erkeğe spermiogram (meni testi, semen analizi) yapılması, kadının adetinin ikinci veya üçüncü gününde kanda bakılacak hormon profilinin kontrol edilmesi, ultrasonografi ve jinekolojik muayenedir. Adetin yedinci ve onuncu günlerinde rahim filminin çekilmesiyle bu süreç tamamlanabilir. Tüm bu veriler değerlendirildikten sonra çifte uygulanacak tedavinin süresi ise 15 ile 45 gün arasında değişmektedir” dedi.

Uygulamanın en önemli aşamasının; en az 12 en fazla 30 gün sürecek olan ilaç tedavisi ile hastanın tüp bebek işlemine hazırlanması olduğunu belirten Dr. Engin Enginsu’ya göre seçilecek tedavi protokolu kişi bazında değerlendirilmeli ve hasta için en etkili sonucun alınabileceği yöntem seçilmeli.

Yumurtalar toplanırken ağrı duyulmadığını, işlemlerin ortalama yedi dakika sürdüğünü, bu nedenle tüp bebek tedavisinde hastanede yatılması gerekmediğini belirten Dr. Engin Enginsu, uygulanan hafif anestezi nedeniyle hastaların, iki saat kadar yatak istirahatinden sonra evlerine gönderildiğini ifade etti.

Günümüzde tüp bebek tedavilerinin en önemli kısmını laboratuvar çalışmaları oluşturuyor.
Sperm ve aosit hücresinden embriyo veya blastosist geliştirilmesi için kullanılan özel kültür sıvıları günümüzde kaliteli ve sağlıklı embriyoların geliştirilmesini sağlıyor. Artık rutin hale gelen embriyo dondurma, lazer ile embriyo zarının inceltilmesi, blastosist gelişimi ve transferi, in vitro matürasyon gibi teknikler gebelik oranlarının yükselmesindeki en önemli faktörler.

Tedavi süresinin, kadınlarda uygulanan hormon tedavisine bağlı olarak değişkenlik gösterdiğini söyleyen Dr. Engin Enginsu’ya göre, 37 yaşın altındaki kadınlarda başarısızlıkla sonuçlanan gebeliklerde en az iki ay tedaviye ara verilmesi öneriliyor, 37 yaşın üzerindeki kadınlarda ise bu süre bir ay olarak açıklanıyor.

0 yorum: