Kadınlarda Üreme ve Gebelik

|

Gebeliği etkileyen jinekolojik hastalıklar; Üreme organlarının durumu ve hastalıkları gebeliği direkt olarak etkiler. Planlanan gebelik öncesinde hekiminize danışarak kullandığınız doğum kontrol yöntemini ne zaman bırakmanız gerektiğini öğrenebilirsiniz.

- Myomlar: Myom küçük ise genellikle gebeliğin sağlıklı bir şekilde devam etmesini engellemez. Gebelik döneminde myomlar büyüyerek rahim ağzını kapatıp doğumu güçleştirebilir, bu durumda sezaryen ile doğum önerilir. Büyük myomlar erken doğum riskini arttırır. Gebelik öncesinde ultrasonografik inceleme ile myomlar belirlenerek gerekli önlemler alınır. Büyük myomlar gebeliğin elde edilmesini de engeller.

- Endometriozis: Karın içine kanamalar yapan bu hastalık gebe kalmayı güçleştirebilir. Gebelik elde edildikten sonra sağlıklı devam eder ve gebelik döneminde endometriozis hastalığı iyileşir.

- Önceden geçirilmiş jinekolojik operasyonlar: Önceden geçirilen operasyonlar bazen skar (nedbe) dokusunun gelişmesine neden olabilir, bu durumda gebe kalmak zorlaşabilir ve düşük ihtimali artar. Günümüzde gelişmiş operasyon teknikleri uygulandığında bu komplikasyonlar nadir görülür. Rahim ağzındaki operasyonlar sonrasında elde edilen gebeliklerde rahim ağzı yetmezliği görülebilir, olabilecek düşüklere karşı gerekli önlemlerin alınması gerekir.


Kullanılan doğum kontrol yöntemi:
- Doğum kontrol hapı; kullanan kadınlar ilacı kestikten sonra birkaç ay içinde gebe kalabilirler. Doğum kontrol hapı ile korunan kadınlar hapları kullanmaya devam ederken veya kestikten hemen sonra gebe kalabilirler, bu durum bebeğin sağlığını olumsuz etkilemez. İlacı bıraktıktan sonra ilk ay gerçekleşen gebeliklerde ikiz görülme ihtimali fazladır.

- Rahim içi araç; kullanılması hiç çocuğu olmayan kadınlara önerilmez. Rahim içi araçlar enfeksiyonlara neden olarak infertiliteye yol açabilir. Rahim içi araç varken gebe kalırsanız hekiminiz rahim içindeki yerleşimini belirleyerek rahim içi aracı çıkarıp çıkarmamaya karar verir. Rahim içi araç varken elde edilen gebeliklerde ikinci üç aylık dönemde düşük görülme ihtimali artar.

Önceki gebeliklerde görülen sorunlar:
- Dış gebelik; Dış gebelik öyküsü olan kadınların daha sonraki gebeliklerinde dikkatli olmaları gerekir. Bir sonraki gebelikte de dış gebelik görülme ihtimali %10’dur. Ağrının eşlik ettiği vajinal kanama ve lekelenmelerde hemen hekime başvurulması gerekir.

- Düşük; Gebeliklerin %15-20’si düşükle sonlanır. Bir kadının iki gebeliği düşük ile sonlanırsa araştırılması ve tekrar gebelik elde edilmeden düşük nedenine göre tedavi edilmesi gerekir.

- Önceki gebeliklerinde gebeliğe bağlı; diabet (şeker hastalığı), hipertansiyon, pre-eklempsi (gebelik zehirlenmesi), Rh uyuşmazlığı, erken doğum, düşük doğum ağırlıklı ve büyüme geriliği olan bebek veya ölü doğum öyküsü olan kadınlar detaylı olarak incelenerek gebelik öncesinde ve gebelik döneminde gerekli önlemler alınmalıdır.

Üreme Organlarında Görülen Enfeksiyonlar; Üreme organlarında görülen enfeksiyonlar gebe kalmayı veya elde edilen gebeliğin sağlıklı devam etmesini engelleyebilir. Gebe kalmadan önce anne adaylarının bu enfeksiyonlar açısından kontrol edilmesi gerekir.

- Klamidya enfeksiyonu: Çok yaygın olarak görülen bu enfeksiyon kadın ve erkeklerde herhangi bir yakınmaya neden olmayabilir. Tespit edildiğinde antibiyotikler ile kolaylıkla tedavi edilebilen bu enfeksiyon yeni doğanda ciddi göz enfeksiyonlarına ve zatürreye neden olabilir. Klamidya enfeksiyonlarına neden olan mikroorganizma cinsel temas dışında havuzlardan, saunalardan bulaşarak rahim ağzına yerleşir. Anne adayları, yumurtalık kanallarında tıkanıklıklara neden olarak infertiliteye ve dış gebeliğe de yol açabilen klamidya enfeksiyonu açısından gebelik öncesinde incelenmelidir.

- Üreoplazma ve mikoplazma enfeksiyonları: Yaygın görülen bu mikroorganizmalar yeni doğan bebeğe geçmez. Gebelik dönemindeki enfeksiyonlar düşüğe, erken doğuma ve bebeğin doğum kilosunun düşük olmasına neden olabilirler.

- Gonore (Bel Soğukluğu): Cinsel temas yolu ile bulaşan bu mikroorganizma vajinal akıntı, karın ağrısı ve ateşe neden olabilir. Mikroorganizma kana karışarak eklem ağrılarına, deri döküntülerine ve menenjit gibi ağır tablolara da yol açabilir. Gebelik sırasında alındığında yayılarak ağır enfeksiyonlara neden olur. Erken doğum, bebekte gelişme geriliği ve doğum sırasında bulaşarak körlüğe, menenjite ve eklem iltihabına yol açabilir. Doğum sonrasında yeni doğanların gözlerine gümüş nitrat solüsyonu damlatılarak göz enfeksiyonları engellenir.

- Sifilis (Frengi): Günümüzde nadir görülen bir enfeksiyon olan sifilis gebelik döneminde geçirildiği taktirde düşük, ölü doğum, yeni doğanda zeka geriliği, körlük ve sağırlığa neden olabilir.

- Herpes (Uçuk) Enfeksiyonları: Uçuklara neden olan herpes viruslarının 2 tipi vardır. Gebeliğin erken dönemlerinde geçirilen enfeksiyonlar düşüğe neden olur. Herpes virus enfeksiyonları bir kez alındıktan sonra vücutta inaktif olarak kalır ve tekrarlama eğilimindedir. Anne adayı bu virus ile ilk kez gebeliği sırasında karşılaşırsa bebek daha fazla etkilenebilir. Normal doğum sırasında aktif herpes enfeksiyonu olan gebelerin bebeğe enfeksiyonu geçirme riski % 50’dir, bu bebeklerde beyin iltihabı ve körlük görülür.

- Pelvik Enflamatuvar Hastalık: Sık görülen ve hastalığı geçiren kadınların %15’inde infertiliteye neden olabilen ciddi bir enfeksiyondur. Vajinadan rahim ve tüplere yayılarak yapışıklıklara ve infertiliteye neden olan bu enfeksiyona birçok bakteri yol açabilir. Pelvik enflamatuvar hastalık dış gebeliğe de neden olabilir.

- İdrar Yolu Enfeksiyonları: İdrar yolu enfeksiyonları tedavi edilmediği taktirde anne adayına ve bebeğe zarar verir. Anne adayları, düşüğe, erken doğuma, bebekte gelişme geriliğine ve ani bebek ölümüne neden olan bu enfeksiyonlar açısından gebelik öncesi dönemde değerlendirilmeli ve teşhis edilen enfeksiyonlar tedavi edilmelidir.

Gebelik öncesindeki kontrolde anne adayından tüm bu enfeksiyonların değerlendirilebilmesi için gerekli örnekler alınarak testler yapılmalıdır.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

benım tam fen dersime göre hazırlayanlara tesekkürler